31 Mart 2021 Çarşamba

Kazanan Kadro Bozulur Mu?

 Kazanan Kadro Bozulur Mu?


Son zamanlarda hem kulüpler bazında hem de Milli takım düzeyinde bu sorunun cevabı aranmakta.

Elbette doğru oyunu oynayan istikrarlı bir kadro oluşturmak önemli. Ancak bu kadro her zaman A planı olarak kullanılmalı mı? Esas sorulması gereken soru bu. Zira her maçın ayrı bir atmosferi, ayrı bir dinamiği ve oyun içi akışı, planı vardır.

Peki, teknik direktörler neden bu soruya ısrarla aynı cevabı veriyorlar?

Meseleyi ilginçleştiren de sanırım bu oluyor. Çünkü kolaycılığa kaçabiliyorlar, rakibi küçümseyebiliyorlar ya da ciddiye almayabiliyorlar, rehavete kapılabiliyorlar ve ilk planın sağlamlığına aşırı güveniyorlar. Tüm bu cevapları dün oynanan Türkiye-Letonya maçında da gördük.

Maça dair yazıya dökülmesi gereken çok şey var.

Kazanan kadro bozulmaz deyip Hollanda'ya, Norveç'e nasıl çıktıysak Letonya'ya da öyle çıktık. Doğal olarak ilk 2 maçta defans yapan takım, ofans yapmak yerine yine ilk planına döndü. Pozisyonlar bulduk ancak bunları yine ilk plana bağlı kalarak yaptık. Letonya'yı maç boyunca üstümüze çekerek Hollanda maçında yapılan hataların benzerini ortaya koymuş olduk. Sanırım Hollanda maçında yenilen iki golden de ders çıkarılmamış. 

3 maçta 10 gol attık, 5 gol yedik. Dünyanın en önemli ve en çok izlenen ligi olan EPL'de 2 farklı takımda 2 stoperimiz mevcut; Çağlar Söyüncü, Ozan Kabak. Bu ikilinin hemen önünde yer alan ön liberomuz ise bir başka EPL takımında oynayan Okay Yokuşlu.

Hâl böyle olunca izleyen herkese "Hollanda, Norveç karşısında tam puan alan defansımız nasıl oldu da Letonya karşısında problemler yaşadı" dedirtti.

“Savunma Sadece Stoperlerin İşi Değildir”

Hücum yapmanın birçok yolu var. Kimi zaman kanatlardan kimi zaman merkez oyuncularıyla kimi zaman atılan uzun bir topla... Konunun odağını dağıtmamak adına hücum çeşitlerini saymak yersiz olur. Savunma konusunda tüm iş savunma oyuncularına bırakılırsa bir süre sonra hatalar baş gösterecektir. Beraber savunma yapıp beraber hücum etmediğiniz sürece takım olamazsınız. 

Milli takımımız takım olma yolunda ilerliyor ancak daha ilerlemesi gereken çok yol var. Hollanda ve Norveç karşısında alınan galibiyet bir tür illüzyon (yanılsama) oluşturmasın.

Çünkü attığımız goller biraz yanıltıcı olabilir.. Atılan 10 golü bir inceleyelim;

Sırasıyla Hollanda-Norveç-Letonya maçlarında;

İsabetli şut sayımız: 5-1-8

İsabetsiz şut sayımız: 2-8-6

Engellenen şut girişimi: 1-4-3

Bu sayılar bize neyi anlatıyor, neyi anlatmıyor?

Öncelikle neyi anlatmıyor bir açıklayalım; Penaltı eğer golle sonuçlanıyorsa isabetli şut hanesine yazılıyor. Auta giderse isabetsiz sayılır. Penaltı, Korner ve Frikikleri bu istatistiklerin dışında tutmak bize doğru sonucu verecektir. Topun ölü top hâline geldiği bu üç alanda toplam 5 gol bulduk.

10 gol atan Milli takımın 5 golü bu ölü toplardan geldi. Dolayısıyla her ne kadar hücum hattında önemli isimlerimiz olsa da hücum organizasyonu yaratmada, üretkenlik ve bitiricilik noktasında problemler yaşadık.

3 maçta toplam 14 kez kaleyi bulabilmişiz. 16 kez kaleye isabet ettirememişiz. 8 kez de şutlarımız rakip savunmacılar tarafından engellenmiş. Ölü toplarla atılan 5 golü isabetli şutlardan çıkarınca 3 maçta toplam 9 kez kaleyi isabet ettirmişiz. Kalan 5 golü de bu 9 girişimin içinde bulduk.

Oran orantı yaptığımızda çok az girişimde bulunup yüksek bir bitiricilik elde ettiğimiz ortaya çıkıyor.

Peki, Hakan Çalhanoğlu ve Yusuf Yazıcı aynı anda sahadayken nasıl üretkenliğimiz bu kadar az olabiliyor?

Tersten bakacak olursak; Bitiricilik yüzdemiz bu kadar iyi iken, Çağlar ve Ozan gibi iki iyi stoperimiz varken neden bu kadar az pozisyon üretip bu kadar çok gol yedik?

Sebebi basit, orta saha!



Rakibin favori olduğu Hollanda ve Norveç ile oynarken topla oynama yüzdemiz; % 34 ve % 43 olarak tespit edildi. Kağıt üstünde favori olduğumuz Letonya maçında ise bu rakam % 64.

Şenol Güneş'in 2. bölgede rakibi karşılama oyunu ancak topla oynamayı seven rakiplerde işliyor çünkü ana plan, saha parselizasyonu doğru yapılıp teknik kapasiteleri çok yüksek rakiplere ihtiyacı olan Alan/Zamanı vermemek ve basit tabirle kazanılan toplarla hızlı hücum edip rakibin savunmaya yerleşmesine izin vermeden sonuç almak.

Aslında tam bir turnuva planı. Eldeki malzemeler de buna uygun. Hele ki Burak Yılmaz gibi geniş alanı seven bir santrfora sahip olunca...

Kendi takımında da bu sebeple parlayan Ozan Tufan gibi top kapma yüzdesi yüksek iki kutu arasında metcezir yapmayı seven bir 6,5 numara da hocayı bu plana iten bir başka faktör olarak öne çıkıyor.

Ancak iş topla oynamaya, pas yapmaya, sete oyunu oynamaya gelince Ozan bu konuda kayıp, dün de maç içerisinde kayboldu. Kaldı ki bu durum kendi takımında da baş gösteriyor.

Kenan Karaman’ın bek oyuncusuna yardım etmesi ve sağ kanadı 100 metrede oynaması, Okay Yokuşlu’nun derine doğru zamanda inmesi, bloklar arası mesafeyi hiç bozmaması ve ders olarak gösterilebilecek 6 numara performansı sergilemesi. Savunma liderliği konusunda Çağlar Söyüncü'nün kusursuza yakın oynaması, hamle zamanlaması ve oyun kurma becerisi.

Bence bu 3 maçlık Milli takım performansında öne çıkarılması gereken isimler.

Ertelenen Avrupa Futbol Şampiyonası'na umutla bakabiliriz. Bu konuda çok kötü durumda değiliz. Hatta belki de biraz beklentilerin yükselmesinden dolayı iyinin daha iyisini arıyor, soruyor, istiyoruz.

UEFA Uluslar Ligi C grubuna düşmemize neden olan performansımızı yeniden incelemeli ve bu 3 maçlık performansımız iyi analiz edilmeli. Verilen pozisyonlar ve yediğimiz gollerin üzerine gidilmeli.

Set oyunu eksikliğimizi gidermeli ve rakibi karşılama yerine oyunu oynayan bir takıma evrilmeliyiz.

Bunu yapacak kalitemiz mevcut.

25 Mart 2021 Perşembe

Yürüyelim Arkadaşlar!

Türkiye - Hollanda Maçı Değerlendirmesi



A Milli takımımız 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubundaki ilk maçında evinde "Turnuva Takımı" Hollanda ile karşı karşıya geldi.

Nefeslerimizi tutarak izlediğimiz bu karşılaşmayı A Milli takımımız, Burak Yılmaz'ın hattricki ve Hakan Çalhanoğlu'nun şık golüyle kazandı ve "Portakalları" 4-2 mağlup etti.

Bu güzel maç diğer maçlara göre erken saatte oynandığı için birçok izleyiciye ulaştı. Birçok Avrupa ülkesinde ve hatta Latin Amerika'da büyük yankı uyandırdı. 

Çok klişe olacak belki ama sanırım dün akşam ki mutluluğumuzu en doğru anlatacak cümle;

"Soğuk havada içimizi ısıtan bir galibiyet elde ettik" 

Mütevazi olmak kabulüm ancak bu Milli takımı övmemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira bu takım ve bu gençler bunu fazlasıyla hakediyor. Sanırım övmemek bu jenerasyonun potansiyeline haksızlık olur. Temkinli olmak ve çalışmayı elden bırakmamak da bir o kadar mühim. Çünkü bu galibiyeti taçlandıracak olan ardından gelecek olan galibiyetlerdir.

UEFA da Türkiye ve Hollanda kadar bu maçı önemsemiş olmalı ki EPL’nin en iyi hakemlerden olan Michael Oliver'ı bu maça verdi.

Maça 4-1-4-1 düzeninde başladık ancak oyun içerisinde 4-2-3-1 ve 4-2-2-2 gibi formasyonlara geçmemiz de söz konusuydu. Ön alan baskısı yerine 2. bölge de konuşlanıp topu rakibe bırakıp hızlı hücumlarla sonuca gitmeye çalıştık ki bu isteğimiz de sonuca ulaştı. 15. dakikada Kenan Karaman'ın topla mesafe katedip hızlı kontratağı başlatması ilk gol için oldukça önemliydi. Devamında Hakan Çalhanoğlu'nun rakibin üstüne doğru gidip topu Burak Yılmaz ile buluşturması bu golü adeta "bizim usul" tamamlamamıza davetiye çıkardı. 

Golden sonra Hollanda ataklarını sıklaştırsa da sonuca ulaştıramadı. Yine Kenan Karaman'ın başlattığı atakta Okay Yokuşlu ceza sahası içinde yerde kaldı ve Burak Yılmaz penaltıyı gole çevirerek skoru 2-0'a getirdi. Bu golden sonra da kapanmayı tercih eden Millilerimiz bu skorla devreye farklı bir özgüvenle girdi.



Bence maçın gizli kahramanı ve ilk yarıdaki en iyi oyuncumuz, Okay Yokuşlu’ydu.

İspanya'daki Okay ile İngiltere'deki Okay arasında nasıl bir fark olduğu bu maçta ortaya çıktı. İngiltere'de hem fizik hem oyun anlamında kendini oldukça geliştirme fırsatı yakalamış gözüküyor. İngilizler de Okay'dan oldukça memnun. Bu maçta stoperlerin arasına girdiği anlar doğruydu, takımı çok iyi organize etti. Bloklar arası mesafeyi çok doğru ayarladı. Gerektiğinde liderlik gösterip maçta uyuyan herkesi uyandırdı. Topla çıkışlarda özellikle sol tarafta Çağlar-Umut-Hakan ile bazı aksaklıklar yaşadık. Yine de skoru bulmamıza engel olacak yahut oyun olarak bizi geriye atacak türden aksaklıklar değildi.

Hollanda, özellikle biz skoru bulduktan sonra baskı kurdu diyebiliriz. Ancak oyun hızları yavaş. Biz topun arkasına geçip hızla doğru pozisyon aldığımızda yeterli baskıyı bulsalar da üretemediler.

Ne kadar kreatif oyuncuya sahip olursanız olun ihtiyacınız olan "Alan ve Zamanı" bulamayınca sıradanlaşıyorsunuz.

İkinci yarının hemen başında Hakan Çalhanoğlu ile skoru çok şık bir şekilde 3-0 yapınca maçı da kafamızda bitirdik esasında. Belki de bu maç için hepimiz maçı kazanmayı bekliyorduk. Ancak kabul edelim ki 3-0 gibi dominant ve net bir skora ulaşmamız maçın başında çok ütopik gelebilirdi.

Golden sonra da yine takım halinde topun arkasında kaldık ve alanları kapattık.

Yapılan ilk değişiklikler sonrası Milli takım hücumdan eksilirken defansif gücünü artırarak ana plana bağlı kaldı ama bunun sonuçları da ağır olabilirdi. Ucuz kurtulduk.

Değişikliklerle birlikte Hakan, Burak'ın yanına konumlandırıldı. Caner de sol öne geçiş yaptı. Diziliş olarak 4-4-1-1’e döndük. Caner pozisyonunu kaybedip fazla derine inince sahada bir süre çift sol bek gibi göründük. Hamlelerimizle oyunu biraz daha geride kabullendik.

Hollanda teknik direktörü Frank de Boer, Marten de Roon yerine Luuk de Jong'u oyuna alarak eksik olan bitiricilik gücünü pivot bir santrforla artırıp hem iç oyuncularına pozisyon üretimini hem de kenar oyuncularının hücum aksiyonlarını tamamlamayı hedefledi. Ardından yapılan değişiklikler de bu durumu destekler nitelikteydi.

Nitekim emellerine de bu değişikliklerle kısa sürede ulaştılar. Depay'ın ters kanattan gönderdiği topu Davy Klaassen dönerek önüne alınca kaleci Uğurcan Çakır ile karşı karşıya kaldı ve skoru 3-1'e getirdi.

Bu golden hemen sonra benzer bir pozisyonda Depay'ın ters kanattan gönderdiği topu oyuna sonradan giren bir başka oyuncu Luuk de Jong ağlarımıza gönderdi ve skoru 3-2'e getirdi.

Teknik direktörümüz Şenol Güneş ise bu skordan hemen sonra oyuna müdahale edip Kaan Ayhan ve Enes Ünal’ı sahaya sürdü. 

Oyuna yeni giren Enes’in düşürülmesi ile kazanılan serbest vuruşu Burak Yılmaz, ustalığını konuşturup kendisinin 3. Milli takımımızın 4. golümüzü atarak üst üste yenen goller sonrası adeta tüm Türkiye'nin yüreğine su serpti.

Son dakikalarda hücum yönünden iyice zayıflayan Milli takıma karşı daha baskılı oynayan Hollanda, elde edilen pozisyonlarda Uğurcan'ı geçemedi. 90+4'te Hollanda tartışmalı bir penaltı kazandı ancak Uğurcan Çakır bir kez daha kalesinde devleşerek sürprize izin vermedi.

Bu skorla Millilerimiz, 4-2 kazanarak Hollanda'yı başı eğik gönderdi ve 3 puanı alan taraf oldu.

Bu galibiyet gruptaki en büyük rakibimiz ve doğal favori olan Hollanda karşısında bize üstünlük sağlayacaktır. Tıpkı 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Fransa’ya karşı elde ettiğimiz üstünlük gibi...



Norveç maçı Hollanda maçında kazanılan galibiyetten önce de zordu ancak şimdi daha zorlaştı.

Çünkü Norveç kadrosu önümüzdeki yıllarda dünyanın en iyileri arasında gösterilecek yıldızlara sahip ve bu maçı analiz edip Hollanda’dan daha kompakt oynayacakları kesin.

Sahip olduğumuz jenerasyonun hücum yönünden zengin olduğunu düşünüyorum ve bu sebeple Şenol Güneş'in oynattığı oyunu beğenmiyorum. Ancak Şenol Güneş, bu hücum kadrosundan savunma performansı almayı hedefliyor ve başarıyor.

Milli takımımız sahip olduğu potansiyel ile bana, bizlere Şampiyonluk hayal ettiriyor.

"Güneş ufuktan şimdi doğar, Yürüyelim arkadaşlar!"

9 Mart 2021 Salı

2021 Afrika U-20 Uluslar Kupası Dikkat Çekenler

Afrika U-20 Uluslar Kupası Dikkat Çekenler



2021 Afrika U-20 Uluslar Kupası sona erdi. Turnuvanın kazananı Gana oldu. Daha önce Afrika U20 ve U23 turnuvasında M. Salah, S. Mane ve R. Mahrez gibi yıldız oyuncular sahne almış ve kendilerini burada ispatlama fırsatı bulmuşlardı. Bu tip organizasyonlarda bazı oyuncular bireysel performanslarıyla öne çıkar bazı oyuncular da takımın kazanması için tabiri caizse işçi rolünde olur. Pandemi gölgesinde düzenlenen bu organizasyonda hangi oyuncular öne çıkmış kısa kısa değineceğim ama öncelikle yinelemek istediğim bir konu var;

Birçok oyuncunun ilk defa böyle büyük bir organizasyonda yer aldığını ve pandemi koşullarıyla da mücadele ettiğini düşünürsek oyuncu analiz etme konusunda sağlıklı sonuçlara ulaşmamız pek mümkün değil ve elbette yazıda yer almayan oyuncuların da kariyer gelişimi olacaktır.



ŞAMPİYON GANA!

Şampiyon Gana'nın öne çıkan oyuncularından biri hiç şüphesiz "Issahaku Abdul Fatawu" oldu. Kendisi turnuvanın en iyi oyuncusu seçildi. İzlemeyenler için özellikle Tanzanya'ya attığı golü  izlemelerini tavsiye ederim. Gelişimini dikkatle takip edeceğiz.



Gana'nın diğer öne çıkan oyuncuları;

  • Ibrahim Danlad (Turnuvanın kalecisi seçildi. Toplam 6 maçın 4'ünde kalesini gole kapattı. Daha önce U17 turnuvasında da yer alan isimlerden)
  • Philomo Baffour (Fiziğiyle dikkat çeken defans oyuncusu, tüm maçlarda ilk 11 başladı. 1 gol attı)
  • Emmanuel Essiam (4 maçta ilk 11 başladı, tekniğiyle dikkat çekenlerden)
  • Mathew Anim Cudjoe (5 maçta sonradan oyuna girdi. Skor bulamadı. Temposu ve dinamizmiyle dikkat çekenlerden)
  • Percious Boah (Gana'yı finale taşıyan oyunculardan, tüm maçlarda ilk 11 başladı, 3 gol buldu ve 1 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Daniel Afriyie Barnieh (Boah gibi etkili isimlerden biri, 3 maç ilk 11 başladı, 2 gol 1 asistlik performans gösterdi ve 1 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Mohammed Sulemana (5 maçta ilk 11 başladı, 2 asistlik performans gösterdi)
  • Frank Boateng (Kamerun karşısında uzatmalarda bulduğu golle Gana'yı penaltılara taşıyan isim oldu, Maçın Adamı seçildi)
  • Issahaku Abdul Fatawu (Tüm maçlarda ilk başladı, 2 gol 1 asistlik performans gösterdi, 1 kez Maçın Adamı seçildi ve Turnuvanın Oyuncusu seçilen isim oldu)

Turnuvanın bir başka fark yaratan oyuncularından olan Derrick Kakooza ise 5 gol 1 asistlik performansı ile "Turnuvanın Gol Kralı" seçildi. Ugandalı oyuncu, gideceği takıma renk katacak isimlerden.

 


Gönüllerin Şampiyonu UGANDA!

Gerek gösterdikleri performansla gerekse dikkat geçen fizikleriyle Ugandalı oyuncuları profesyonel kulüplerde görmemiz çok uzak bir ihtimal değil. Kim bilir belki bu isimlerden ülkemize gelenler de olur;

  • Aziz Abdu Kayondo (Sol bek oyuncusu, tüm maçlarda görev aldı, 1 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Steven Sserwadda (Etkili orta saha oyuncusu, 4 maç ilk 11 başladı, 2 gol buldu)
  • Ivan Bogere (Tekniğiyle dikkat çeken isimlerden, 1 asistle katkı sağladı)
  • Isma Mugulusi (Etkili orta saha oyuncusu, tüm maçlarda ilk 11 başladı, 1 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Richard Basangwa (Tüm maçlarda ilk 11 başladı, 1 gol 1 asist ile takımına katkı sağladı)
  • Derrick Kakooza (5 gol 1 asistlik performansıyla 1 kez Maçın Adamı ve "Turnuvanın Gol Kralı" seçildi)


Turnuvanın üçüncüsü, renkli takım; GAMBİYA

Turnuvaya renk katanlardan biri hiç şüphesiz Gambiya U20 takımı. Taktik disiplinleri ve fizik kapasiteleri eksik olsa da yetenekli oyuncularının profesyonel olmasıyla A takım seviyesinde fark yaratabilirler. Dikkat çeken isimleri ise;

  • Lamin Saidi (Tüm maçlarda ilk 11 başlayan kaleci, gösterdiği performansla Gambiya'da fark yaratan isimlerden oldu)
  • Momodou Bojang (5 kez ilk 11 başladı, 2 gollük katkı sağladı)
  • Kajally Drammeh (Tüm maçlarda ilk 11 başladı. 1 gol, 2 asistlik katkı sundu. 1 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Alieu Barry (Genel olarak sonradan oyuna girdi, 1 golle katkı sağladı)
  • Lamarana Jallow (Tüm maçlarda ilk 11 başladı. 1 gol, 1 asistlik katkı sundu. 2 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Ebou Camara (Sağ bek oyuncusu, 3 maçta ilk 11 başladı, 1 asistlik katkı sağladı) 
  • Edrissa Ceesay (Etkili defans oyuncusu, tüm maçlarda ilk 11 başladı)
  • Tijan Muhammed Marr (6 maçın 5'inde ilk 11 başladı, 1 kez Maçın Adamı seçildi)


Akdeniz Kartalı: TUNUS

Üçüncülük maçını Gambiya'ya kaybeden takım ise Tunus oldu. Tunus U20 takımında dikkat çeken 4 isim dışında ekstra performans gösteren oyuncu olmadı. Bu oyuncular;

  • Hamdi Labidi (Club Africain takımında oynayan oyuncu, genel olarak sonradan oyuna girdi, skora katkıda bulunamadı)
  • Abdallah Amri (Orta saha oyuncusu, 5 maçta ilk 11 başladı, skora katkıda bulunamadı) 
  • Chiheb Labidi (Tüm maçlarda ilk 11 başladı, 1 gol asist ile katkı sundu. 2 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Hassan Ayari (Sheffield United alt yaş takımında oynayan oyuncu, turnuva boyunca çok sorumluluk alsa da Tunus için yeterli olmadı, 5 maç ilk 11 başladı, 1 gol 1 asistle katkı sağladı)


Turnuvanın Hayal Kırıklığı: KAMERUN

Her ne kadar yetenekli ve özel oyunculara sahip olsalar da takım olma olgusundan uzaklar.

Dikkat çeken oyuncuları;

  • Junior Hecube Ntone Wilson (Kaleci, 3 maçta ilk 11 başladı)
  • Meyepya Fongain (Etkili defans oyuncusu, 3 maçta ilk başladı)
  • Enzo Gianni Tchato Mbiayi (Sağ bek oyuncusu, 2 maçta ilk 11 başladı, Bill Tchato'nun oğlu, Montpellier'in alt yaş takımında oynuyor)
  • Saidou Alioum Moubarak (Etkili kanat oyuncusu, 3 maçta ilk 11 başladı, 1 asist yaptı. Alioum Saidou ile bir bağı var mı bilinmiyor)
  • Kevin-Prince Milla (Çok az süre almasına rağmen 2 gol attı. Roger Milla ile bir bağı var mı bilinmiyor ama attığı 2 golü Milla'nın dansıyla kutladı) 
  • Etienne Eto'o Pineda (Samuel Eto'o'nun oğlu, Real Oviedo'nun alt yaş takımında oynuyor. Çok az süre almasına rağmen 2 gol 1 asistle katkı sağladı. 1 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Jang Junior Sunday (Jang Sunday'in oğlu, Eding Sports FC isimli kulüpte oynuyor. 3 maçta ilk 11 başladı, 2 gol ile katkı sağladı)


Atlas'ın Aslanları: FAS

Yeteneklerinin farkında olan gençlerden kurulu bu takım, turnuvada fazla ilerleyemese de dikkatleri üstüne çekmeyi başardı. Birkaç etkili oyuncuları geleceğin yıldızı olma yolunda;

  • El Mehdi Moubarik (Orta saha oyuncusu, 4 maça ilk 11 de başladı, 2 golle takımına katkı sağladı, 1 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Haitam Abaida (Kanat oyuncusu, 4 maça ilk 11 başladı. Skora katkıda bulunamadı. Malaga takımında oynuyor)
  • Ayoub Mouloua (Hücum oyuncusu, 3 maça ilk 11 başladı, 1 gol attı. 1 kez Maçın Adamı seçildi)
  • Mountassir Lahtimi (Oyuna hep sonradan girdi skora katkı sağlayamadı ama isteğiyle ön plana çıktı)
  • Adil Tahif (Defans oyuncusu, 4 maça ilk 11 de başladı, Leganes'in alt yaş takımında oynuyor)
  • Tawfik Bentayeb (Kanat oyuncusu, 3 maça ilk 11 başladı. 1 asistlik katkıda bulundu)
  • Mohammed Amine Essahel (Orta saha oyuncusu, 4 maça ilk 11 başladı. 1 gol attı. 1 kez Maçın Adamı seçildi)


İç Savaş ve Mutsuzluk Gölgesinde: ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ

Turnuvaya çeyrek finalde veda ettiler ama birkaç oyuncusu görece alt liglerde oynamaya adayım dedi;

  • Flory Jean Michael Yangao (Sağ bek oyuncusu, 4 maçta ilk 11 oynadı, 1 gol 2 asistlik katkı sağladı)
  • Alfred Toussaint Gombe-Fei (Hücum oyuncusu, 4 maçta ilk 11 oynadı, 1 gol attı)
  • Henock Kpeko Damona (Hücum oyuncusu, 2 maçta ilk 11 oynadı. Skora katkıda bulunamadı)
  • Raphael Marc Yapende (Sol bek oyuncusu, 4 maçta ilk 11 oynadı. 1 gol attı)


Onurlu İnsanların Yaşadığı Anayurt: BURKİNA FASO

Tıpkı Orta Afrika Cumhuriyeti gibi bu turnuvaya renk katmış, çeyrek finalde penaltılarla kaybetmiş bir takım. Çok az gol atmalarına rağmen gelişime açık, alt liglerde formaya giymeye hazır birkaç oyuncusu mevcut;

  • Jean Fiacre Botue Kouame (Hücum oyuncusu, çok az süre almış, 1 golle katkı sağlamıştır)
  • Joffrey Negawabloua Bazie (Kanat oyuncusu, 4 maça ilk 11 çıkmış, 1 gol atmış, 2 kez maçın adamı seçilmiştir)
  • Karamoko Bamba (Sol bek oyuncusu, 3 maça ilk 11 başlamış 1 asist yapmıştır)
  • Pingdwinde Daouda Beleme (Hücum oyuncusu, 3 maça ilk 11 başlamış, 1 gol atmıştır. Ayrıca St. Pauli alt yaş takımında oynamaktadır)


Geri kalan takımlar ve futbolcular grup aşamasında turnuvaya veda etmiştir;

MORİTANYA

  • Oumar M'Bareck (Kanat oyuncusu, 3 maça ilk 11 başlamış, 1 gol atmış, 1 kez Maçın Adamı seçilmiştir)
  • Silly Sankhare (Kanat oyuncusu, 3 maça ilk 11 başlamış, 2 gol atmıştır. Ayrıca Chamois Niortais FC'nin alt yaş takımında oynamaktadır)
  • Demba Yatera (Defans oyuncusu, 2 maça ilk 11 başlamış, 1 kez Maçın Adamı seçilmiştir)

MOZAMBİK

  • Dercio Meque Augusto (Kanat oyuncusu, çok az süre almış skora katkı sağlayamamıştır)
  • Gianluca Antonio Remo Lorenzoni (Çok az süre almıştır, Mozambik'in turnuvadaki tek golünü atan isim oldu)

TANZANYA

  • Alfred Laurent (Defans oyuncusu, 3 maça ilk 11 başlamıştır)
  • Novatus Dismas (Orta saha oyuncusu, 3 maça ilk 11 başlamış ve Tanzanya'nın turnuvadaki tek golünü atmıştır)

NAMİBYA

  • Prins Menelik Tjiueza (Orta saha oyuncusu, 3 maça ilk 11 başlamış, 1 kez Maçın Adamı seçilmiştir)
  • Penouua Amazing Kandjii (Sol bek oyuncusu, 3 maça ilk 11 başlamış, Namibya'nın turnuvadaki tek golünü atmıştır)
  • Steven Junior Damaseb (Orta saha oyuncusu, 2 maça ilk 11 başlamış, 1 kez Maçın Adamı seçilmiştir)

Bazı oyuncular görece çok düşük seviyede olsa da bu turnuvadan birkaç oyuncunun doğru bir kariyer planlamasıyla yıldızlaşacağını düşünüyorum. Kim bilir belki de bu futbolculardan bazıları ülkemizde de top koşturabilir. Takip etmesi ve yazması kendi açımdan son derece keyifli geçti.

Serbestsekiz ile kalın.

TWEET TADINDA GALATASARAY

      “Sevgili kardeşim Duran Erdem ile çıktığımız bu yolda neredeyse bir yıllık bir blog olan Serbestsekiz hesabımızdan herkese merhaba. Uz...